Fara Grup’un Sektörel İçgörüleri
İtibar zedeleyici krizler (siber saldırılar, ürünlerin geri çağırılması ve yöneticilerin uygunsuz hareketleri gibi) bir şirketin hisse bedelini doğrudan etkiler. Sosyal medyanın ortaya çıkması bu olumsuz etkileri iki katına çıkardı.
Her şeyden önce, sosyal medya platformları herkese sesini duyurma fırsatı veriyor. Kullanıcılar arasında şirketleri ve yöneticilerini öven az sayıda kişi olsa da, birçok kullanıcı bu platformları eleştiri yöneltmek için kullanmakta. Hatta bazı kıvrak kullanıcılar, arama motoru sonuçlarında bir kuruluşun kendi internet sitesinden önce yer alan bloglar bile yükleyebilmektedir.
Sosyal medya, tüketicilere ve genel olarak topluma şirketleri davranışları ve kararları bakımından sorumlu tutabilme gücünü vermektedir. Bu güç günden güne artmaktadır. Bununla berber olumsuz şöhret karşısında sessiz kalmak şirketler için durumu genellikle daha da kötü hale getirir. Kötü haber hızlı yayılır. Dünyanın dört bir yanından aktivistler sosyal medyada bir araya geliyor ve firmaların eylemlerinin sorumluluğunu üstlenmesini sağlamak için onların suiistimallerine yönelik suçlamaların daha fazla yayılmasına yardımcı oluyorlar. Sosyal medya aktivistleri, firmaların yüksek sosyal ve çevresel standartlara uymalarını teşvik etmek üzere hareket ettiklerinde, faydalı bir güce dönüşebilirler.
Peki ama bir şirkete yöneltilen suçlamalar abartılı ve hatta daha da kötüsü tamamen uydurma olduğunda ne olacak? Kuruluşlar için sosyal medya adeta bir sanal iftira ve karalama ortamına dönüşebiliyor. Tek bir yorum viral hale gelebiliyor ve milyonlarca insanın bir olaya bakışını etkileyebiliyor. Bu platformlar aynı zamanda dengesiz. İş dünyası çıkarlarını temsil edenlerin sesi genellikle aksi kanıtlanana kadar güvenilmez olarak kabul edilir, özellikle görünürde sıradan vatandaş olan kullanıcıların sesine kıyaslandığında. Bu temsilcilerin söylemleri sıklıkla soğuk, hesapçı, kâr odaklı ve açgözlü olarak görülür ve genel hatlarıyla müşterinin veya çevrenin iyiliğini düşünmediği kanaati oluşur. Bu nedenle özel şirketlerin amaçları konusunda kuşku duyanlar, sosyal medyada dönen ve gerçekliği teyit edilmemiş olan herhangi bir olumsuz habere gösterilen genel tepkiye hemen katılırlar.
Bazen iftiracı ve karalayıcı saldırılar kötü niyetli olabiliyor. İyi organize olmuş çevrimiçi sabotajcı “darbe çetelerinin” bir kurumun itibarına sistematik olarak saldırıda bulunduğu örnekler mevcuttur. Twitter ve Facebook tarafından engellenen milyarlarca sahte hesap (trol veya botlar) sosyal medyadaki bu sahte propaganda olgusunun vahametine kanıt niteliğindedir.
Her ne kadar bireyler ve kurumlar sosyal medya üzerinden kendilerine yöneltilen bu tarz saldırılara karşı hukuki işlem başlatmak hakkına sahip olsa da, günümüz platformlarındaki anonimlik ve çok katmanlı kimlik koruması genellikle gerçek suçlulara ulaşılmasını zorlaştırıyor. Böylelikle yasal yollara başvurma tehdidi eskisi kadar etkili olmuyor.
Sosyal medya üzerinden bir bireye ya da kuruma yöneltilen zarar verici bilgiler gerçeklere dayansın veya dayanmasın, herhangi bir itibar riskinin varlığı hafifletici önlemlerin alınmasını gerektirir. Bir tüzel kişiliğe yöneltilen suçlayıcı söylemler cevapsız kaldığı zaman, bunların gerçek insanları veya bir rakibe zarar vermek için açılmış sahte hesapları temsil edip etmemesinden bağımsız olarak eleştirenlerin sesi daha da gür çıkacaktır.
Fara Grup bir dizi itibar yönetimi çözümü sunar. Etkin risk azaltma süreci, potansiyel itibar risklerini belirleme, bu tehditler kontrol edilemeyecek boyutlara ulaşmadan tespit etme ve çözümlemeye yönelik strateji ve sistemlere sahip olunmasıyla başlar. Fara Grup’un EWER / EUEÇ (Early Warning, Early Response – Erken Uyarı, Erken Çözüm) çözüm sistemi, bu süreci sosyal medya izleme ve etkileşim yöntemleri konusunda yetkin dijital teknoloji uzmanlarından, stratejistlerden ve yazarlardan oluşan deneyimli ekibiyle gerçekleştirebilmektedir.
Fara Grup aynı zamanda tepkisel çözümler de sunuyor. İletişim uzmanlarından oluşan çokdilli ekibimizle, operasyonları hakkında yanlış anlamalara veya haksız suçlamalara maruz kalmış kuruluşlara, bunların düzeltmesini sağlamak üzere medya savunuculuğu hizmeti sunmaktayız. Kötü niyetli saldırılara maruz kalan şirketler için, Fara Grup olarak kötü aktörleri tespit edebilmekte ve onlara karşılık verebilmekteyiz. Grubumuz istihbarat becerilerini, bireysel istihbarat kaynaklarını ve titizlikle gerçekleştirilen sosyal medya takip sürecini birleştiriyor.